Monday, February 15, 2010

Atletico virajı öncesi

Perşembe günü sezonun en önemli mücadelesinin ilk 90 dakikasına çıkacak Galatasaray. Vizyon ve hedeflerini takımı Rijkaarda emanet ederek gösteren Galatasaray yönetimi için öncelik kuşkusuz UEFA Kupası bu sezon. Yapılan transferler de bu tezin en somut kanıtları zaten. Atletico maçı bir nevi sırat köprüsü sarı-kırmızılılar için. Herkes biliyor ki bu tur geçilirse gerisi gelecek. Kura çekildigi zaman futbolseverler Atletico Madridin kadrosuna bakıp önce korkmuş, sonra Ispanyol ekibinin La Liga puan durumundaki konumuna bakıp rahatlamışlardı.


Ligde çok kötü bir ilk yarı geçiren Atletico 2009 sonuna gelindiğinde La Liga ve Şampiyonlar Liginde oynadığı 21 maçın yalnızca 3ünden galibiyetle ayrılabilmişti. Bu tablo, kadrosunda Kun Aguero ve Diego Forlan gibi yıldızları barındıran bir takım için kelimenin tam anlamıyla felaket. Sezona Abel Resinoyla başlayan, ancak 4-0lik Chelsea mağlubiyetinin bardağı taşırmasıyla Ekim sonunda göreve Floresi getiren Atletico, 2010la beraber başlayan ikinci yarıda yükselişe geçti ve oynadıkları 7 maçın 4ünü kazanırken kupada da 3 eleme turu geçtiler. Son olarak bugün Barcelonaya ligdeki ilk mağlubiyetlerini tattırdılar ve tam anlamıyla zirve yaptılar. Galatasaray maçı öncesinde form durumlarının en üst seviyede olması gerçekten talihsizlik.

Barcelona karşısında gerçekten çok etkiliydi Madrid ekibi. Topun mülkiyetini rakibe bırakıp savunma pozisyonunda kalmayı tercih ediyorlar. En büyük özellikleri topu kaptıkları anda hücuma diklemesine ve hızla çıkmaları. İlk 15 dakikada yakaladığı kontrataklarda savunma arasına 2 öldürücü top bırakıp Forlan ve Agueroyu kaleci Valdesle karşı karşıya bırakmayı başardılar. Bu poziyonlardan birinde Forlan golü buldu, az sonra da frikikten Simao Sambrosa. Kağıt üzerinde takımın yıldızı Aguero ancak eski Arsenalli Jose Antonio Reyes sahadaki en etkili isimlerin başında geliyor. Orta sahayı Assuncaoyla birlikte çok iyi domine ediyor. Ayrıca çizgi savunmanın arasına oldukça etkili toplar bırakabiliyor ve hızlı Agueroyla devamlı gezinen Forlana kalecilerle burun buruna kalma, rakip savunmayı allak bullak etme şansı veriyor. Barcelona savunmasını uzun zamandır bu kadar perişan görmemiştim açıkçası. Çizgi savunma demişken; eğer Galatasaray bu maça Servet-Gökhan Zan ikilisiyle çıksaydı, karamsar olmak için çok sebebimiz vardı. Zira Leo Franco Atletico idmanlarında görmediği kadar çok görme şansına! sahip olabilirdi Forlan ve Agueroyu. Ancak Lucas Neill transferi bu konuda gönlümüze su serpiyor. Gene de Franco da bu maçta ekstra performans göstermek zorunda turu geçebilmek için. Böylece maç kurtarmıyor eleştirilerine karşı da onu savunanların elini güçlendirebilir.

Atletico Madrid 1903 yılında Madridde yaşayan 3 Basklı öğrenci tarafından Athletic Bilbaonun Madrid şubesi olarak kurulmuş. Sonrasında bu kadar başarılı olacaklarını onlar bile hayal etmemişlerdir sanırım. Kırmızı-beyazlılar İspanya tarihinin en başarılı üçüncü takımı. 9 lig şampiyonluklarını bir de UEFA kupasıyla süslemişler. Luis Aragones takım tarihinin en önemli teknik direktörü. 4 ayrı dönemde toplam 14 sene çalıştırmış Madrid temsilcisini.

Galatasaray kurada Atleticoyu çektiginde tur şansı daha fazlayken, o günden bu yana kendi cephesinde işler alabildiğine kötü gitti. Takımın belki de en önemli iki oyuncusu Baros ve Kewell sakat. Ardanın durumu belli değil. Yılın en önemli iki maçına forvetsiz çıkacak ve form durumu sezon başındaki gibi parlak değil. Olumlu tek gelişme Lucas Neillin katılımı ve beklentilerin de ötesinde katkısı. Öte yandan rakip cephede kuradan bu yana herşey mükemmel gidiyor. İtiraf etmeliyim ki tur şansı bugün İspanyol ekibin lehine. Ancak Galatasarayın yüksek motivasyonla ve biraz da futbol şansının yardımıyla beklenen takım görüntüsünü vermesi kimseyi şaşırtmaz. Fatih hocanın 2000de futbolcularına dediği gibi; Allah yardımcınız olsun!

4 comments:

  1. "Galatasaray yönetimi için öncelik kuşkusuz UEFA Kupası bu sezon. Yapılan transferler de bu tezin en somut kanıtları zaten. "

    Ben yazının başındaki bu cümleye pek katılamadım. Kadrodaki Avrupa liginde oynayabilecek tek forveti devre arası göndermek bana çok mantıklı gelmiyor.

    ReplyDelete
  2. Elbette Atletico gibi takımların sürekli kötü performans gösterip dibe düşmesi beklenemez; yükselişi olacaktır.
    Ama Barca galibiyetinin nedenlerinden biri şüphesiz Barca'nin defansında çektiği ciddi eksikliklerdir.. Eksik yakaladığı Barca'yı yenebilen takımın, eksik yakaladığı GS'yi de yenmesi sürpriz olmaz.

    Neill konusuna çok katılıyorum. Sene başında da aynısını söylemiştim.. Bence bu seneki en iyi transfer Elano,Jo,Santos değil; Neill'dir. Forma-Show değil, amaca yönelik.

    Cihan

    ReplyDelete
  3. Isimiz cok zor. Eger o super ofsayt takdigini uygulamaya baslarsak su sezon sonu uygulamaya koydugumuz, durumumuz vahim. Arkaya atilan her top daha biz ne oldugunu anlamadan gol olur.

    Leo Franco nun en gununde oldugu gunu daha goremedigimiz icin bilemiyorum oyuna etkisi ne olur.

    Yonetimi hic anlamiyorum. Forvetinin biri sakat digeri avrupada oynayamiyor ve sen Nonda yi gonderiyorsun. Bu nasil UEFA aski? Taraftara yazik. Eger bir tek lige kalirsak Adnan Polatin yoneticilik hayati pusuda bekleyen muhalefet tarafindan bitirilir. Gecen sezon ki acemilikler ve bu sezon ki devre arasi show u Adnan Polatin sonu olur.

    Takim gercekten kotu durumda. Oyun kuramiyoruz, defans yapamiyoruz, kelle koltukta gidiyoruz.

    ReplyDelete
  4. Turk gazetelerindeki haberlerden ve spor yazarlarinin yazilarindan derlenmis guzel bir yazi.

    ReplyDelete