Friday, October 23, 2009

Sezonun en basarili Avrupa haftasindan sezonun derbisine

OZLENEN AVRUPA PERFORMANSI
Besiktasin Almanya deplasmanindan getirdigi 1 puandan sonra UEFA temsilcilerimiz Galatasaray ve Fenerbahce cikti ortaya. Romenlerin 4 UEFA temsilcisinin 1 beraberlik 3 yenilgiyle kapadiklari kara Persembeye 2 maglubiyetle damgamizi vurduk. Sezonun en iyi Avrupa haftasini gecirdik ve buyuk bir keyifle Turk El Classico'sunu bekliyoruz. Romen futbolu son yillarda onemli bir cikis yakaladi. O yuzden Fenerbahce ve Galatasarayin aldigi galibiyetler kucumsenmemeli. Hagi'mizin ulkesi futbolda 90larin basindaki seviyelerinden uzakta olsalar da ilerleme umit verici. 5 sene once UEFA siralamasinda en yukaridaki temsilcileri Steaua 118. iken bugun ilk 100de 3 takimlari var: Steaua(32), Rapid(53), Dinamo(81). Bizim de ilk 100de 3 takimimiz oldugunu ve her iki ulkenin de en basarili takimlarinin birer sehirden geldigini dusunursek Romen futboluyla Turk futbolu arasinda onemli benzerlikler oldugunu gorebiliriz. Milli takimlar duzeyinde baktigimizda da bu tezimiz dogrulanir. UEFA siralamasinda Romanya 9., Turkiye 11. sirada bulunuyor. Avrupa kupalarinda temsil duzeyindeyse Sampiyonlar Liginde Romenlerin ve bizim 1er, yeni adiyla Avrupa Ligindeyse Romenlerin 4, bizim 2 temsilcimiz yollarina devam ediyor.



SEZON BASINDAN BU YANA DERBININ TARAFLARI
Derbinin taraflarini sezon basi itibariyle inceleyecek olursak Daumun Turkiye Super Ligini cok iyi taniyan bir teknik adam olarak takimini genelde kucuk viteste oynattigini, oyunun cok kucuk porsiyonlarinda tempoyu yukselttigini gorebiliriz. Bu strateji tabelada Fenerbahceyi her iki kulvarda basariya goturdu su ana kadar. Ancak 50bin kapasiteli bir stadi doldurmak icin seyircinize daha kaliteli urun sunmak zorundasiniz. Su ana kadar alinan sonuclar Daumu memnun etmis olabilir ancak bundan sonra yeni yila kadar oynayacaklari 10 macin 8i Galatasaray, Besiktas, Trabzon, Kayseri, Eskisehir, Steaua, Twente ve Sheriff ile. Bunlar simdiye kadar oynadiklarina oranla tempoyu belirlemede daha etkili takimlar. Fenerbahce oyunun temposunu belirleyemedigi anlarda cok zorlaniyor, bunun orneklerini ozellikle Manisa ve Twente maclarinda gorduk. Buna karsin uzun lig maratonlarinin basarili hocasi Daum belki de vites buyutmek icin bu donemi bekliyordu. Bekleyip gorecegiz.

Galatasaray cephesindeyse galibiyet moral verici olmaktan oteye gitmiyor. Sezon basindan beri oynadiklari maclarin tamami ayni esasinda. Tempoyu belirleyen, topa daha cok sahip olan, hucumda varyasyonlarla pozisyon kovalayan ve bulan bir ekip sari-kirmizililar. Buna karsin kalesinde azimsanmayacak sayida pozisyon veriyorlar. Sonucu forvetlerinin ve rakiplerinin isabet yuzdesi belirliyor. Son 8 performanslarini incelersek bunu daha iyi anlariz. Besiktas, Panathinaikos, Kasimpasa, Eskisehir, Sturm, Ankaragucu, Trabzon ve Dinamo maclarinin tamaminda sari-kirmizililar benzer sayilarda pozisyon buldular ve verdiler. Topa hukmetmeyi ve bol pas yapmayi gerektiren bu sistemde pas hatasi yapmamak cok onemlidir. Bir zayif halka dahi butun pas trafiginizi altust edebilir, kaptirdiginiz toplarla defansinizi dengesiz yakalayan rakip gol pozisyonlarina girebilir. Galatasarayda olan da tam olarak bu. Verilen pozisyonlarin tamamina yakini hucum ederken kaptirilan toplar sonucu gerceklesmis. Sete set hucumda Galatasaray savunmasi son derece basarili. Bunu Dinamo macinda gorduk. Romen ekibi Galatasaray oyunu rolantiye aldiktan sonra ilk yarida buldugu kadar gol pozisyonu bulamadi. Son bir not Rijkaard icin; Hollandali savunmanin ortasinda M.Topali denedi. Bu hareket takimin defansina topla iyi bir stoper monte ederek topu oyuna defanstan daha etkili sokma amacinin bir arayisi. Ancak deneysel yontemde ayni anda birden fazla degisken kullanirsaniz saglikli bir deney sonucu elde edemezsiniz. Rijkaardin bu degiskenin etkisini H.Balta-Caner degisikligi yapmadigi bir macta gozlemlemesi daha uygun olacaktir. Zira bu macta da defansin arkasina atilan toplar sikinti yaratti. Boyle bir sikintiniz varsa beklerinizin ters kademede basarili olmasi gerekir ki Caner boyle degil.



TURK EL CLASSICOYA DOGRU
Derbiyi Fenerbahcenin sezon basindan bu yana sahaya yansittigi anlayisla oynayacagini dusunuyorum. Rijkaard da sisteminden taviz vermeyen bir hoca. Ancak kritik maclarda kucuk degisiklikler yapabiliyor. Ornegin bu sezon ciktigi en zorlu mac olan Panathinaikos deplasmanina ilk kez M.Sarp-M.Topal ikilisiyle cikti ki bu o ana kadar sahaya surdugu en defansif (ya da en az ofansif) kadroydu. Bu maca Arda ve Elanoyu yaninda oturtup sahaya 3lu orta sahayla cikarsa sasirmam. Kewelli kesinlikle oynatacagini dusunuyorum zira saha icinde sogukkanli bir lider gerektiren kritik maclarda tahtaya yazilacak ilk adam Avusturalyalidir. Rijkaard sezon basindan bu yana sahaya 4-3-3 dizilisiyle oynayan bir takim surmeye calisiyor ancak dizilis pratikte bugune kadar hep 4-2-3-1e dondu. Sorun Arda ya da Elanonun henuz bir Xavi ya da Gerarda donusememis olmasi. Bunu saglamak icin sonuna kadar cabalayacaktir basarili teknik adam ancak bu kritik maca ozel bir degisiklik olasilik dahilinde.

Fenerbahcede bu maca damgasini vurmaya en yakin oyuncu Daniel Guiza. Defans arasina kosu yapan tek forveti de Daumun tahtaya yazacagi ilk isim olacaktir. Tahmin ediyorum Mehmet Topuz ve Ozeri bu macta yaninda oturtacak Alman teknik adam ve genelde oynadigi Kazim-Christian-Emre-Dos Santos-Alex orta sahasiyla cikacatir maca. Galatasarayin en buyuk silahi kanatlar Fenerbahcenin de zayif karni ayni zamanda. Solda R.Carlos, sagda Kazimin yarattigi zafiyet icin eminim bir onlemi olacaktir Daumun.

Keyifli gececegi acik olan derbinin gidisatini ve sonucunu tamamen mac icindeki kucuk detaylar belirleyecek. Ilk golu bulan taraf karsilasmadan mutlu ayrilacaktir. Ozellikle ev sahibi ekibin bulacagi bir gol Galatasaray taraftarlarina unutulmaz dakikalar yasatabilir! Konuk ekibin bulacagi golse taraftarinin da etki ya da tepkisiyle oyunu forse etmesine neden olabilir ev sahibi ekibin. Arka tarafini one cikaran bir Fenerbahce icinse Keitali Galatasaray unutulmaz anlar yasatabilir sari-lacivertli taraftarlara. Toparlamak gerekirse hicbir skorun beni yaniltmayacagi bir mac izleyecegim Pazar gunu Los Angeles saatiyle sabah 10da. Bu mactan 3 saat onceyse Liverpool-ManU macini izliyor olacagim Ingiliz dostum Colinle. Futbol dolu bir Pazar dilerim...

1 comment:

  1. Burak, Rumen futbolunda klasik güç dengesi son yıllarda büyük ölçüde değişti. Steaua, Rapid ve Dinamo gibi takımlar şu anda taşraya yerleşen sermayenin para pompaladığı Cluj, Temeşvar ve Unirea Urziceni gibi takımlar karşısında tutunmakta güçlük çekiyor. Zaten Steaua'nın da Dinamo'nun da Şampiyonlar Ligi'nden uzak kalmasının nedeni bu.

    Rumen Ligi'nin son şampiyonu Dumitru Bucşaru'nun başkanı olduğu Unirea Urziceni. Bu adam devletten aldığı ihalelerle palazlanan ve servetinin sınırı tam bilinemeyen bir adam. Sıfırdan takım alıp şampiyon yaptı. Türkiye'de bu tip denemeler (henüz) sonuç alamadı. Steaua ve Dinamo, Türkiye'deki üç büyükler kadar güçlü değiller. Bir de şu açıdan bakmak lazım, bu kulüpler, özellikle Steaua artık Rumenler'in nefret ettiği bir rejimin simgesi gibiydi. Türkiye'de böyle bir durum yok.

    ReplyDelete