Monday, October 26, 2009

Fenerbahce-Galatasaray Mac Yazisi

Christoph Daumu kutlamak gerek gercekten, ve tesekkur etmek. Rakibinin handikaplarini iyi analiz etmis ve bize bu adı buyuk kalitesiz derbiden futbolla ilgili yazacak en azindan birkac sey birakmis. Gercekten de 90 dakikaya baktiginizda futbol adina yazacak fazla birsey bulamiyor insan. Hakemin de oyunu bol bol durdurmasiyla tansiyonu yuksek temposu dusuk bir mac izledik dun aksam. Neyse ki bu mactan once Liverpool-ManU karsilasmasini izleyen sansli futbolseverlerden biriyim de Pazari futbolsuz gecirmedim.

Ev sahibi ekip Galatasarayin arkadaki altilisina, ozellikle de M.Sarp ve Ayhana baskiyi cok basarili uyguladilar ve bu altilinin ondeki dortlusuyle baglantisini tamamen kestiler. Sari-kirmizililar ondeki yaratici dortlusune topu ulastiramazsa, en arkasiyla en önü arasindaki mesafeyi minimize edemezse iyi futbol oynamasi mumkun degil. Daumun bu konudaki tespiti de oyun plani da takdire sayan. Ev odevine iyi calismis Alman ve sonucta da takimina 3 puani kazandirdi.



Mac önü yazimda Rijkaardin bu mac kadrosunu yazarken tahtaya ilk Kewellin ismini yazacagini tahmin etmistim. Teknik direktorleri oyuncu secimlerinde elestirmek huyum degildir, zira futbolcularla butun hafta beraber olanlar onlar. Ancak Kewelli Kadikoy derbisinde sahaya surmekteki primer amac Kewellin formundan degil sogukkanliligi ve tecrubesinden yararlanmak olur. Kadrodaki en lider, en sogukkanli adami yilin en stresli stadinda sahaya surmemek gercekten benim anlayabilecegim turden bir hata degil. Hersey bir yana Kewell bu maci nasil bir konsantrasyonla bekledigini Four-Four-Two dergisine verdigi "Bu derbi bambaska olacak" roportajiyla gostermisti.

Galatasaray takiminin kaptani hepimizin cok sevdigi, Adnan Polatin deyimiyle bu takimin ruhu olan Arda Turan uzulerek soyluyorum bu tur maclarda takima liderlik edecek olgunluga henuz erisemedigini mactan onceki isinmada gosterdi. Bir takimin kaptani arkadaslarinin mac konsantrasyonunu ve psikolojisini daha mac baslamadan bozmaz. Hem de hafta icinde takimina tahriklere kapilmayalim uyarisi yaptiktan sonra! UEFA yari finalindeki Leeds deplasmaninda Ardanin kaptan oldugunu hayal edin, o atmosferi ve Ardanin Alan Smith, Lee Bowyer gibi oyuncularin tuzagina dustugunu. Bugun muzede durmazdi sanirim o UEFA kupasi. Ardayi suclamiyorum tabi, o henuz cok genc. Ve saglam karakteriyle zaman icinde cok buyuk bir kaptan olacak suphesiz. Bugun onunde saygiyla egildigimiz Harry Kewell bile Elland Roaddaki o kritik macta kirmizi kart gorup takimini eksik birakmisti. Tam tamina Ardanin bugunku yasindaydi Avusturalyali.

Pazar gunu saha icinde duran bir Kewell Galatasarayli futbolculari psikolojik olarak cok rahatlatan bir unsur olurdu ancak Rijkaard bu kozunu kullanmadi. Onceki yazilarimda bahsettigim hucuma giderken top kaybetme problemini bu macta da yasadi sari-kirmizlilar. Bunda Fenerbahcenin Kazimi da sayarsak altili orta saha hattinin yaptigi kollektif presin de payi yuksek. Galatasarayda Ayhan birkac mactir cok pas hatasi yapiyordu, bu macta iyice dibe vurdu. Ilerleyen dakikalarda da pas hatalari sebebiyle kendi kendine bir savunma mekanizmasi gelistirdi ve takimini hizli hucuma cikartmasi gereken anlarda geriye ve yana pas yaparak tam bir el freni gorevi yapti.

Emre Belozoglunu kutlamak gerek. Yalnizca sahaya koydugu performanstan dolayi degil, sogukkanliligindan ve cok zaman gosterdigi agresif tavirlariyla takim arkadaslarinin konsantrasyonunu bozmadigi icin. F.Bahce-G.Saray derbilerinde sonucu belirleyen en onemli faktor sinirlerine hakim olmak ve itidaldir. Bunu basaramayan takim kendi futbol karakterinden uzaklasir ve bambaska bir futbol koyar ortaya. Dun psikolojisi saglam taraf Fenerbahceydi ve hakli bir 3 puan aldi, tebrik etmek gerek. Galatasaraysa Rijkaardin mac sonunda belirttigi gibi calismaya devam etmeli. Mumkunse Kadikoy deplasmanina ozel birkac ekstra psikologla..

1 comment:

  1. valla derbiyi iyi yorumlamışsın. Özellikle Daum ve Emre hakkındaki gözlemlerin çok yerinde.

    ReplyDelete